40,2592$% 0.13
46,7280€% 0.07
53,9463£% 0.2
4.309,12%-0,18
02:00
Serdar KAAN Köşe Yazısı
Bir zamanlar “Milli Görüş gömleğini çıkardık” diyerek meydanlara inenler vardı. Yeni ve renkli bir gömlek diktirdiler kendilerine. Eski gömleklerini atıp umut dolu sözlerle halkın karşısına çıktılar. O günlerde ekonominin dibe vurduğu, toplumun geleceğe dair umutsuzluğa kapıldığı bir ortamda, taze ve iddialı söylemleriyle kısa sürede teveccüh kazandılar. Bu teveccüh elbette onlara duyulan güvenden değil, ülkeyi yönetenlere karşı duyulan derin güvensizlikten kaynaklanıyordu.
“Ak eller, ak ilkeler” sloganlarıyla yola çıkanlar, “aynı yoldan geçtik, aynı sudan içtik, yazımız bir, kışımız bir” dediler ve kaymağı yemeğe başladılar. İlk on yıl, milletin geniş kesimleri tarafından bağra basıldılar. Halkın ayarlarıyla oynayıp frekansları kendilerine uydurdular, sonra da olan oldu.
Bugün geriye dönüp baktığımızda ortaya çıkan manzara korkunç. Birlikte yürüdükleri herkesi, her kesimi teker teker tasfiye ettiler. Partinin kurucularını bile kapının önüne koydular. Sadece gömleği değil, gömleğin altındaki zihniyeti de değiştirdiler. Fikirlerini, hedeflerini, asıl amaçlarını nihayet ortaya koydular.
Amaç ülkeyi büyütmek değil, adeta ülkeyi çökertmekti. Ekonomi dibe vurdu. 99 krizine bile rahmet okutacak hale geldi. Ahlaki değerler tarumar oldu. Milli ve manevi değerler ayaklar altına alındı. Söyleyemediklerimiz de var, zamanla daha net göreceğiz.
Şimdi gelelim bugüne…
2002’de AK Parti’yi doğuran şartlar, bugün yeni bir oluşumun doğmasına zemin hazırlıyor. Türkiye, yine bir doğuma hazırlanıyor. Bu kez doğacak olan, siyasal İslam’dan uzak, ötekileştirici dilden arınmış, toplumun her kesiminden insanı içinde barındıran gerçek bir merkez partisi olabilir.
Bir düşünün: Selahattin Demirtaş’tan Kemal Kılıçdaroğlu’na, Abdullah Gül’den Ali Babacan’a, Zülfü Livaneli’den Hüseyin Çelik’e, Ertuğrul Günay’dan İdris Baluken’e kadar geniş bir yelpazeden isimlerin ortak paydada buluştuğu bir oluşum… Elbette saydığım bu isimler bir temennidir belki de bir projeksiyon; ancak bu isimler kadar farklı seslerin bir araya geleceği bir merkezin doğması hiç de uzak ihtimal değil.
Hırsızı olmayacak.
Ahlaksızı olmayacak.
Şaibesi, karanlık ilişkileri olmayacak.
Türkiye, böyle bir oluşuma gebedir. Ve bu oluşum doğduğunda, haramilerin, ülkeye musallat olmuş asalakların, ülkeyi şarampole sürüklemek isteyenlerin defterini dürmeye muktedir olacaktır.
Bir zamanlar Turgut Özal liderliğinde merkezde toplanan bir hareket bu ülkeye nefes aldırmıştı. Şimdi daha da geniş tabanlı, daha şeffaf, daha dirençli bir oluşum doğacak. Bu defa öyle bir yapı kurulacak ki, kendini kamufle eden bir tek sızma bile barınamayacak. Kalbi bu ülke için çarpan, bu milletin geleceği için tereddütsüz mücadele edenlerin kuracağı bir merkez partisi…
Gelmekte olan işte budur.
Bu oluşumda yer almak isteyenler beri gelsin.
Çünkü geliyor…
Gelmekte olan.
0x5fe8a1cd 0x7a30a792 0x9ea9950d 0xa0195aa6 0xdb7c5169 bingöl haberleri köşe yazısı orhan kaya serdar kaan
Duygular ve Zayıflık Algısı