40,2592$% 0.13
46,7280€% 0.07
53,9463£% 0.2
4.309,12%-0,18
02:00
Serdar Kaan Köşe Yazısı
Bingöl, 2003 yılında yaşadığı depremin ardından TOKİ ile tanıştı.
Kendilerini “devletin şefkatli eli” olarak tanıttılar. İnsanlara şirin göründüler, yaraları sarmak için geldiklerini söylediler.
O dönem Türkiye tek yürek olmuş, Bingöl’ün yaralarını sarmak için seferber olmuştu. Kimi 300, kimi 500 ev yapacağını, depremzedelere hediye edeceğini açıkladı. Millet, elindekini avucundakini gönderdi. Kimi bileziğini, kimi yüzüğünü, kimisi de belki son ekmek parasını bağışladı.
İnsanların bir gözünden hüzün, diğerinden sevinç gözyaşları süzülüyordu. Umutsuzluk, bir anlamda umutla taçlanmıştı.
Ancak ne yazık ki bu umut çok uzun sürmedi.
TOKİ kısa sürede Bingöl’ün en değerli arazilerine binalar dikmeye başladı. İnsanlar sevinçle bekliyordu; çünkü Türkiye, kardeşlerine başlarını sokacak bir ev yapıyordu.
Arsa bedava…
Toplanan paraların akıbeti ise hâlâ meçhul.
2003’te bir şefkat eli olarak Bingöl’e gelen TOKİ, yıllar içinde bir canavara dönüştü. Toplanan yardımlar ve bedava arsalar bir yana, hak sahibi insanlara o yokluk ve acı içinde bir de borç çıkardılar.
O günden bugüne Bingöl’e giren ve bir daha çıkmayan TOKİ, vatandaşın kabusu haline geldi.
Evleri yıkıp arsalarına bina diken TOKİ, utanmadan vatandaşı borçlandırdı.
Köy meralarına konup, köylünün malını yine köylüye sattı.
2003’te başlayan TOKİ vurgunu, 22 yıldır devam ediyor.
Artık Bingöl’ün TOKİ’ye verecek bir metrekare dahi yeri yoktur.
2016 yılında Kültür Mahallesi’nde başlayan kentsel dönüşüm, 2024’te tamamlandı.
Vatandaşların evleri yıkıldı, kiralarda süründüler. Sekiz yıl boyunca mağdur edilen halka sonunda “kutu gibi” evler reva görüldü.
Başka illerde bu tarz evler yıkılıp yenisi yapılırken, Bingöl’de insanlara “saray” diye yutturuldu.
Mağdurlar, daha fazla mağdur olmamak için çaresizce kabul etmek zorunda kaldı.
“Kira öder gibi ev sahibi olacaksınız” dediler, ama vatandaşları ömür boyu borca mahkûm ettiler.
Vatandaş borcunu ödüyor, ama borç hiç azalmıyor.
El mahkûm… Bindikçe biniyor sırtına yük.
Fırsatçılığın Adı: TOKİ
Bir kurum nasıl olur da mağdurun mağduriyetini katlayarak ona zulmeder?
Depremin enkazından çıkmış, çaresiz bırakılmış insanlara attırdıkları imzalar, bugün onların kabusu haline geldi.
Vatandaşın sırtından milyon dolarlar kazanmaları yetmiyormuş gibi, şimdi bir de ödeyemeyecekleri borçlara mahkûm ediyorlar.
Bu tek kelimeyle fırsatçılıktır.
Bir kurum, kendi vatandaşına nasıl fırsatçılık yapabilir?
Nasıl olur da “şefkat eli” olarak geldiği bir şehirde, halkın alın teriyle, acısıyla, umuduyla böyle bir vurgun düzenler?
Artık Yeter!
Bingöl halkı olarak haykırıyoruz:
“TOKİ, elini üzerimizden çek!”
Yeter artık!
Depremin yaralarını sarmak için gelenlerin, yeni yaralar açmasına izin vermeyeceğiz.
Saygılarımla…
Bingöl’de Hizmetler Neden Yarım Kalıyor?