GAZETECİLER GÜNÜ MÜ??????????

2

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Musa APUHAN Köşe Yazısı

Herkesi ilgilendiren maaş artışları açıklandıkça, bir telaş bir kaygı, bir mırıldanma başladı.
Ne olacak halimiz?
Biz bu maaşla iyi gün yüzü görecek miyiz?
Bu sorulara en çok muhatap olan elbette ki gazeteciler ve toplumun derdini kendine dert edinen kesimlerdir.
Sorular, sorular, sorular…
Ne olacak bu milletin ve memleketin hali?
Malumunuz; Arap hükümdar ile Farabi arasında geçen bir meselenin, ülke özeline uyarlanmasını istiyorum.
Mesele şu;
Arap Hükümdar Farabi’ye; ‘’Benim ülkemi nasıl bir gelecek bekliyor?’’ diye soruyor.
Farabi, “Ben bu soruya cevap veririm ancak bir şartla…”
“Bir davet verin ve bu davette ‘’kendinize en yakın bulduklarınızı tahta yakın oturtun. Oturma düzeninin tamamını size yakınlık derecesine göre belirleyin. Muhabbetinizden nasibi az olanları en sona bırakın.’’ demiş.
Hükümdar denileni yapmış, daveti vermiş ve oturma düzenini Farabi’nin dediği gibi kendisine yakınlık durumuna göre sağlamış, sırayla zenginleri, tüccarları, akrabalarını, mevki sahiplerini, hakimleri, saray görevlilerini oturtmuş.
Kapıya yakın oturtulan üç beş tedirgin adam Farabi’nin gözünden kaçmamış.
‘’Kim bu insanlar?’’diye sorunca…
Hükümdar; ‘’Bunlar yazar, çizer, şair takımı.’’ demiş ve söze devam etmiş; “Bu takım kendilerini neredeyse benden akıllı sanıyorlar…’’
Bunun üzerine Farabi, herkes kalkıp gittikten sonra Hükümdara şu tarihi sözleri söylüyor;
Düşündünüz mü hiç?
Neden yıkıldı koca imparatorluklar?
Sebebi şudur: kalabalık orduları ile düşmanı yendiği halde yüksek kültürüyle durduramadı…
Ey Hükümdar;
Önemli makamlara Bezirganları getirdiniz, milletin kaderini bunların eline verdiniz, bezirgan yüksek fiyat verene her şeyi ve herkesi satar, bir ülke manevi değerlerini geliştirmezse kölesi olur zamanla manen güçlü olanın, istemese de…
Maneviyatsız millet tavuk gibidir, uçamaz yükseklerde…
Ama acımasız zaman, korkunç balyoz vuruşunu mutlaka indirecektir başınıza, korunun…
Şimdi dönüp bakıyorum güzel ülkemin ve cesur şehir Bingöl’ümün kaderine de, ne kadar da benziyormuş Arap Hükümdarın memleketine…
Bizleri yönetsinler diye tahtlara oturttuğumuz yöneticilerimizin, idarecilerimizin, siyasetçilerimizin sağında solunda oturanlara bakıyorum da manzara ne kadar da birbirine benzer.
Yanlışınızı ifade edenlerin (gazetecilerin, yazarların, şairlerin, toplum bilimcilerin) kapı arkalarında nasıl oturtulduklarına, ağızlarına nasıl tıkaçlar tıkıldığına veya nelerle susturulduklarına…
Kendi şahsi çıkarı için memleketin menfaatlerini göz ardı eden hakkı konuşanları susturan kim olursa olsun ahlaksızdır, şeref, onur ve haysiyetten yoksundur.
Muktedirler iktidar üzerinden elde ettikleri güçleri ile sizleri kendilerine tapınmak zorunda bırakmasınlar, buna izin vermeyin.
Hükümdarlar yanlarına yalaka ve teslim olmuşları alıp, aydınlarını kapı arkasına oturttuklarında, bilgeler o hükümdarların saraylarını terk ederler.
Tehlikeyi göze alabilen yazar, çizerler bertaraf edilince, güce tapınmalar devam eder ve memleketin kölelikten kurtuluşu hiç birimizin göremeyeceği bir başka zamana ertelenmiş olacaktır…
Gazeteciler günü mü????
Varsa öyle bir gün, kutlu olsun.

0x5fe8a1cd 0x7a30a792 0x9ea9950d 0xa0195aa6 0xdb7c5169 bingöl haberleri köşe yazısı orhan kaya serdar kaan