DOLAR

40,2592$% 0.13

EURO

46,7280% 0.07

STERLİN

53,9463£% 0.2

GRAM ALTIN

4.309,12%-0,18

İmsak Vakti a 02:00
Bingöl AZ BULUTLU 32°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Gazze’nin Direnişi ve Batı’nın Çifte Standartları

Misafir Kalem Orhan KAYA

Bugün, Gazze’de yaşanan dram, tüm insanlığa bir ders niteliğindedir. Filistin halkı, yıllardır süren kuşatmalar, baskılar ve şiddet karşısında gösterdiği direnişle, insanlık onurunu ve izzetini savunmaktadır. Bu halk, sadece toprağını değil, aynı zamanda inancını, özgürlüğünü ve insanlık haklarını korumak için mücadele etmektedir. Gazze’nin direnişi, bizlere hayatın aslında neyi öncelememiz gerektiğini yeniden hatırlatmaktadır. Hayat, maddi açıdan her şeyin daha iyisini elde etmek için yaşanacak bir şey değildir. Gerçek hayatı huzuru ve değeri, salih bir kul olmak ve bu dünyaya geliş amacımızın öz bilinciyle yaşamakta bulabiliriz. İç huzuru ve gerçek izzeti aramak, sadece dünyevi şeylerle değil, kalbi ve manevi değerlerle mümkündür. Gazze halkı, en temel insan haklarından dahi mahrumiyet içinde, kendilerine ait bir yaşam kurmaya çalışıyor. İşte bu fark, hayatın asıl anlamını ve huzuru bulma noktasında bizleri derin bir sorgulamaya itmekte ve bizleri kendi zaaflarımızla yüzleştirmektedir.

Bizler, pek çok imkana sahipken bile bazen Allah için çaba göstermek yerine, mazeretlere sarılmayı tercih ediyoruz. Onlar, zaaflarından arınmış, inançlarına ve vatanlarına bağlı bir şekilde varlık mücadelesi verirken, Oysa bizler, bazen en küçük engellerde bile mazeretler buluyor, harekete geçmek yerine geride durmayı tercih ediyoruz. Bazende lüks bir hayat sürme hayalleriyle ömrümüzü tükeniyoruz. Gazze’de ise halk, imkansızlıklar içinde bile, azim ve fedakârlıkla mücadele etmekte, her türlü engeli aşarak direnişlerini iman ve inançla sürdürmektedir. Gazze halkının, her türlü zorluğa, kuşatmaya, abluka ve tecrite rağmen gösterdiği inanılmaz gayret, bizlere aslında imanla yapılabilecek her şeyin mümkün olduğunu göstermektedir. Gazze, sadece bir şehrin, bir ülkenin ya da bir toprağın direnişi değil, aynı zamanda tüm dünya için bir vicdan sınavıdır. Adil bir hayatın ve adaletin Remzi dir. Filistin halkının, Siyonist işgalcilere karşı verdiği bu onurlu mücadele, bize ve tüm insanlığa hayatın iman ve cihad olduğunun en net ifadesidir.

Batı dünyası, insan hakları ve demokrasi gibi kavramlarla yıllardır mazlum halklara ders vermeye çalıştı. Ancak, bu değerlerin samimiyetle bağdaştığına dair en küçük bir örnek dahi bulmak mümkün değildir. Batı, Bosna’da, Karabağ’da, Kıbrıst’ta Arakan’da keşmir’de Afganistan’da, Sudan’da, Suriye’de, Irak’ta, Afrika’da ve özellikle Filistin’de, yıllardır zalimlerin yanında yer almış, bu halkların yaşadığı acıları görmezden gelmiştir. srebrenitsa ve Gazze, Batı’nın ikiyüzlülüğünün en bariz örneklerinden dir. Batı, Siyonist işgalcilerin zulmüne karşı çıkan Filistinli mücahidlere “terörist” ilan edip suçlar iken, Siyonistlerin masum çocukları katletmesine göz yummaktadır. Batı medyası, Gazze’deki acıları çarpıtarak, sadece kendi çıkarlarına hizmet etmektedir.

Bu ikiyüzlülük, Batı’nın değer ve ilkelerinin ne kadar çürümüş ve çürütülmüş olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Batı’nın, Filistin halkına yönelik zulmü görmezden gelerek, sadece kendi çıkarlarına hizmet etmesi, dünyanın dört bir yanındaki insanlık için büyük bir facia anlamına gelmektedir. Gazze’deki direniş ise bu çifte standardı ortaya koyarak, Batı’nın hak, adalet ve vicdan adına söyleyecek hiçbir sözü kalmadığını açıkça göstermektedir.

Bize düşen, Batıl’ın zaviyesinden değil Hak’ın zaviyesinden bakmaktır. Batı’nın ve Siyonistlerin yalanlarına karşı durmak, gerçekleri haykırmak ve mazlumların sesi olmaktır. Filistin halkının, Gazze’de verdiği direniş mücadelesi, sadece bir halkın değil, tüm insanlığın mücadelesidir. Bizler, bu direnişi sadece bir acı olarak görmekle kalmamalı, aynı zamanda bu direnişten dersler çıkararak, kendi hayatlarımızı ve inançlarımızı yeniden şekillendirmeliyiz.

Gazze, sadece bir toprak değil, bir insanlık davasıdır. Hakkın ve adaletin yanındaysak, safımız belli olmalıdır. Herkesin tarafı, Filistin halkının, Gazze’nin, mazlumların yanı olmalıdır. Batı’nın maskeleri düştü; gerçekler ve hakikatler apaçık ortada. Ve her geçen gün daha fazla insan, bu gerçeğin farkına vararak, zalimin değil, mazlumun tarafında duracaktır.

0x5fe8a1cd 0x7a30a792 0x9ea9950d 0xa0195aa6 0xdb7c5169 bingöl haberleri köşe yazısı orhan kaya serdar kaan

3 1 0 0 1 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Kar, Temizlik, Bereket ve Barış

HIZLI YORUM YAP

3 1 0 0 1 0