40,2592$% 0.13
46,7280€% 0.07
53,9463£% 0.2
4.309,12%-0,18
02:00
Erkan TOKAY Köşe Yazısı
Bingöl Ilıcalar, çocukluğumun geçtiği, her köşesinde anılar biriktirdiğim, şirin ve büyülü bir yer. Bu güzel memleket, şifalı sularıyla, doğal güzellikleriyle ve samimi insanlarıyla her zaman kalbimde özel bir yere sahip olmuştur.
Her sabah, gözlerimi açtığımda karşılaştığım manzara, insanın ruhunu dinlendiren doğasıydı. Doğa ana burada adeta en cömert hediyelerini sunmuştu: Çam ağaçlarının mis gibi kokusu, kuşların cıvıltısı ve tertemiz havası ile Bingöl Ilıcalar, büyüleyici bir güzellik sunuyordu.
Şifalı sularıyla meşhur Ilıcalar, sadece bedenlerimizi değil, ruhlarımızı da dinlendirirdi. Kaplıcalar, yüzyıllardır insanlara şifa dağıtan, suları ile hem sağlık hem de huzur veren bir kaynak olmuştur. Bu şifalı sularda geçirilen her an, adeta zamanın durduğu ve tüm dertlerin unutulduğu anlar olurdu.
Bingöl Ilıcalar’ın halkı ise bu güzel yerin gerçek hazinesi. Misafirperverliği, içtenliği ve dayanışma ruhu ile tanınan yöre halkı, her ziyaretçiye kucak açar ve onları kendi ailesinden biri gibi ağırlar. Komşuluk ilişkilerinin ve samimiyetin hala güçlü olduğu bu yer, modern dünyanın yoğun temposundan kaçmak isteyenler için adeta bir sığınak.
Ancak, bu güzel diyarın bazı eksiklikleri de yok değil. Bingöl Ilıcalar’da banka ATM’si bulunmaması, memurlar, askerler, taşeron çalışanlar ve yaşlılar için büyük bir sıkıntı yaratmakta. Turizm potansiyeli yüksek olan bu bölgenin, altyapı yatırımları ile daha da geliştirilmesi ve hak ettiği değeri görmesi gerekiyor.
Bingöl Ilıcalar, sadece bir turizm merkezi olmanın ötesinde, doğası, şifalı suları ve samimi insanları ile insanın ruhunu besleyen bir yer. Bu güzel diyarın, turizm potansiyelini en iyi şekilde değerlendirilmesi ve yöre halkının refahını artıracak adımların atılması en büyük temennimdir.
0x4e9c9ab6 0x5fe8a1cd 0x7a30a792 0x9ea9950d 0x72603503 0xa0195aa6 0xbcc69080 0xdb7c5169 0xdfdd6280 bingöl haberleri köşe yazısı orhan kaya serdar kaan
Karınca olmak mı, Ağustos Böceği kalmak mı?
İlicalar artık hikayelerde çünkü ellerindeki tek değerli olan o şifalı suları birilerine peşkeş çekmek amacıyla ellerinden alınıp zaten yerleşim alanı bakımında sıkıntı yaşayan şehrin içine getirip şehir yaşantısını çekilmez hale getiriyorlar oysa ki taş yerinde ağırdır sözü ilicalarda çıkan suyun değerlendirilmesi ve yöreye katkı sağlaması gerekirdi. Sıcak su oradan alınıp 20 km. Borular döşenerek şehir merkezine getirilmesi ile yörenin kalkınmasına büyük bir darbe vurdular