DOLAR

40,2592$% 0.13

EURO

46,7280% 0.07

STERLİN

53,9463£% 0.2

GRAM ALTIN

4.309,12%-0,18

İmsak Vakti a 02:00
Bingöl AZ BULUTLU 32°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Röveşatadan Rövanşa…

Serhat YILMAZ Köşe Yazısı

Swahili dilinde kırılıyorum.
Arkalarını döner dönmez
Satıyorlar beni,
Lahor’da kırık bir sitar gibi.

Hastayım, hırkanı at üzerime, Ya Muhammed!

[Lale Müldür / Kriz Zamanında Naat]

Arkadaş anlatıyor:

Çarşıda turluyorduk. Saray Taksi ile Park Kahvesi arasındaki dar sokağa yöneldiğimizde, gözüm gayri ihtiyari olarak o soğukta, eski Belediye Binası’na dışarıdan eklenmiş, adı “Taksi Durağı” olan küçük kulübenin içerisinde değil de kapısında taksi bekleyen birkaç yolcuya takıldı.

O esnada bekleyenlerden biri, beklemekten sıkıldığından mıdır bilmem, birbirine karışmış saç-sakalıyla uğraşmaya başladı; sağ eliyle saçını geriye, sakalını da aşağıya doğru iyice ovup düzeltmeye çalıştı. Sakalını ovmaktan haz almamış olacak ki, aynı elini ağır ağır montunun sol iç cebine götürerek yokladı; sonra sol elini sağ iç cebine götürüp karıştırdı ve “hah, buldum” dercesine gözlerine yansıyan ışıltıyla bir paket Marlboro Touch sigarasını tutup çıkardı.

Paketi elinde tutup etrafı güzelce yokladı, gelen giden taksi var mı diye iyice bir bakındı. Kimse olmadığını görünce de sessizce bir şeyler mırıldandı, başını çevirip yere sağlam bir tükürük savurdu. Gözü bir ara yolun karşısındaki baharatçı dükkanına kaydı, ancak taksinin vakitsiz gelme ihtimalinden olsa gerek, vazgeçti.

Tekrardan çıkardığı sigara paketine bakındı, sonra istemsizce kapağını açtı. Açmasıyla bir sigara çıkarıp ağzına götürmesi bir oldu. Ellerini tekrar ceplerine götürüp karıştırdı; iç cepler, dış cepler, arka cepler derken, üzerinde ateş bulunmadığından iyice emin olduktan sonra sağında ve solunda taksi bekleyen diğer yolculara bakındı. Büyük şehirlerde elinde poşet ile yaklaşıp, “Abi, bir ekmek parası versene,” diyen tinerci çocuklar gibi bakındı; ancak nedense kendinden emin olamadı, istemeye cüret edemedi.

Sigarayı paketine koyup yolun karşısındaki baharatçı dükkanına doğru hızla yol aldı. Dükkâna girmesiyle elinde takla attırdığı kibrit kutusuyla çıkması bir oldu. Eski yerine milim dahi şaşmadan geçip, iç cebine soktuğu Marlboro Touch sigara paketini çıkarıp açtı. Tekrardan bir sigara çıkarıp ağzına doğru savurdu. Iskalamadan hedefini bulan sigara, ani bir refleksle kapanan ağzı ile yakalandı.

Sigarayı bir kürdan gibi dudakları arasında çevirip sağına soluna bakındıktan sonra, hızla kibrit kutusunu açıp içinden bir çöp çıkardı, yaktı ve alevi ağır ağır sigarasına götürdü. Derin bir nefes aldı. Çekilen dumanın gırtlağından inip ciğerlere ulaşmasıyla gözlerinde anlamsız bir ışık ve vücudunda da gözle görülür bir hareketlenme yaşandı.

Elinde kalan Marlboro Touch paketine bakındı tekrar. Anlaşılan, paketteki son sigarasıydı. “Ne çabuk da bitiyor bu meret,” dercesine avucunda, öfke ve haz karışımı bir yüz ifadesiyle sıkıp bir güzel ezdi. Ezdiği paketi tıpkı bir sirk cambazı gibi bir elinden ötekine fırlattı. Öteki eliyle tuttuğu paketi, iki elini birbirine pat küt vurarak iyice, zevkini çıkara çıkara dövdü. Sonra ellerinde yuvarlayarak küçük lastik bir top haline getirdi.

Derin bir fırt daha çekti cigarasından, dumanını küfür gibi minnetsizce savurdu. Lastik küçük bir top haline getirdiği pakete ışıldayan gözlerle son defa güzelce bir bakındı ve bir anda havaya savurdu.

Havaya savurmasıyla rövaşataya kalkması, beni bir anda şehrin en kalabalık yerinde, şaşkınlık içerisinde kalmış bir seyirci olmaktan çıkarıp; Real Madrid – Barcelona maçının uzatmalarında, kombin biletiyle protokolde oturmuş, nefesini tutup bekleyen bir Barcelona taraftarı konumuna getirdi.

İmanını gevretip lastik bir top haline getirip havaya savurduğu o sigara paketine öylesine güzel, öylesine estetik bir vuruş gerçekleştirdi ki… Allah seni inandırsın, “Brooo!” diye bağırıp alkışlamamak için zor tuttum kendimi.

“Eee,” dedim, “Top oynaması bile ‘Peygamber kafasını kesip top oynadılar” gibi saçma sapan hurafelerle haram kılınmış, engellenmiş olan bizler… Geçmişin, henüz TOKİ girmemiş, küçük bahçeli ve müstakil evlerle dolu, toprak ve yaşam kokan sokaklarında özgürce koşturamadığımız çocukluğun intikamını şimdi, zift, asfalt ve beton kokan, adına ‘kent’ denilen kocaman köylerin en merkezi, en kalabalık, en işlek yerlerinde, rövaşataya kalkan o güzel, o estetik ve o alkışlanmaya değer cinnetimizle alıyoruz.

Bimanên weşîye de… 🍀

0x5fe8a1cd 0x7a30a792 0x9ea9950d 0xa0195aa6 0xdb7c5169 bingöl haberleri köşe yazısı orhan kaya serdar kaan

3 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Gazze’nin Direnişi ve Batı’nın Çifte Standartları

HIZLI YORUM YAP

3 0 0 0 0 0